Malumunuz iletişim çağındayız. Bununla birlikte çıkar örgütlenmelerinin zirvelerde yaşandığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Gezi olaylarından tutun çinde yaşandığı idda edilen bir sürü olayda, arap “karakışında” iletişim aracı olarak facebook ve twitter baş rol oynamıştır. Bununla birlikte bir insanı kandırmanın en iyi yolu onu çok iyi tanımaktan ve o insana empoze ettiğin kanaati aslında onun özgür iradesiyle almış olduğunu sanmasından geçer. Yani toplum özgür iletişim maskesi altında yönetilebilir. Yine sebeplere baktığınızda siyasiler toplumları harekete geçirebilmek için ömrünü harcayan insanlardır… Düşünün sizin sisteminizde milyarlarca insan fikir alışverişinde bulunuyor ve siz bunların bazılarını belirgin bazılarını daha soluk yapabiliyorsunuz. Siz olsanız yapar mıydınız… Galiba ben yapardım. Bu dünyadaki insanların nerdeyse onda birini yönetmenin bir yolu olamazmı? Sadece bizim ve arkadaşlarımızın fikirleriyle dolu olarak baktığımız o ekranlarda aslında bir ali cengiz oynu oynanamaz mı? Neden olmasın?
Peki bu nasıl yapılabilir. İşte bu kısmı gerçekten çok geniş. Bir programcı olarak baktığım zaman bin türlü yol görebiliyorken reklamcıların, psikolojinin, bilinçaltı yönetiminin, sosyolojinin kullanılabileceği dev gibi bir cephanelik var burada.
Bir başka yanılgı konusu ise şu olsa gerek. Siz diyelimki fb den ve twitter dan yayın takip etmiyorsunuz bunun yerine herkesin kendi yönetiminde olan bir blogu var ve sanılan şey şu “Tüm kontrol bende”… Peki ya google faktörü?. Google bize sonuçları gösterirken seo gibi kriterlerden başka devletlerin saklanmasını talep ettiği fikirleri, gerçekleri, gruplaşmaları saklıyorsa? veya son sıralara atıyorsa? Yada ön sıraya çıkarıyorsa? Kendilerine biat eden şirketlerin ürünlerini ve herşeyi…
Bana sorarsanız ben bu hayatta olmaz olmaz diyen bir insanım ve bu benim aklıma gelebiliyorsa milyar dolarlarca finansla dünyanın en büyük pastasını yiyen bahse konu şirketler bunudan sıkılmıştır bile. Ve şunu kendime sorarım bazen “Sebepsiz yere adam öldürmekten gocunmayan birisi hırsızlık yaparken kendini iğrenç hisseder mi?”. Sizi bilmem ama ben gördüğüm onlarca suçluda en belirgin tavır olarak pişkinlik ve kendini haklı görme durumunu gördüm… E sonuçta hepimiz aynı toplumdayız ve birçoğumuz diğerlerine oldukça zarar verebiliyor değil mi? Ancak bakarsak hepimiz haklıyız, her yaptığımız mantıklı ve olası…
Neyse lafı çok uzatmadan sonuca bağlamak istiyorum dostlar. Allah hepimize samimiyeti yapaylıktan, gerçeği ilizyondan, çobanı kurttan ayırabilecek izan versin… Daha çok düşünmemiz dileğiyle. Saygılar.